11 Mart 2013 Pazartesi

4 + 4 + 4


Yoo hayır, malum konudan bahsedip hem kendimi hem de sizi bunalıma sokmayacağım. Bu seferlik 4+4+4 sorunsalı : "Dört yaşını yeni bitirmiş dört bücür bir masada dört saat nasıl oturtulur?"a karşılık geliyor.

Nasıl yani demeyin ciddi bir sorun bu. Yemek yedikleri süreyi düşersek -pek yemekle araları olmadığından- geriye hayli uzun bir süre kalıyor. Bu nedenle de yaratıcı olmak gerekiyor. Benim tavsiyem yanınızda mutlaka resim kağıdı, boya vb malzemeler bulundurun. Her bir aktiviteyi teker teker sunun. Finale bir de sürpriz faaliyet planlarsanız, onlar heyecanla direktifleri izleyip, kesip yapıştırıp boyarken, annelerle bir kahve içip iki muhabbet edecek zaman bile kalıyor.

Biz bu seferki buluşmamızda kese kağıdından ağaç yaptık. Hem çok kolay, hem de ortaya çıkan ürün üç boyutlu olduğu için çok hoşlarına gitti.  Buyrun bakalım. Sonbahar gelmiş, sararan yapraklar dökülmeye başlamış:



Bu ağacın yapımını bir başka anne bloğunda buldum:

  • Kesekağıdı ağız kısmından ortasına kadar paralel çizgiler halinde kesilerek yaklaşık 1er cm eninde püsküller oluşturulur
  • Açılıp yerde dik durması sağlanır
  • Bir elle altı sabit tutulup, kesik olan kısma kadar döndürülerek ağacın gövdesi elde edilir
  • Üçer dörder püskül birlikte bükülerek dallara şekil verilir.
Yaparken fotoğraflamak aklıma gelmedi. Neyse ki orjinalinde, yapılışını ayrıntıları ile çekip yayınlamışlar da, "buyrun burada yapılmışı var" demekten kurtuldum:


Fikir o kadar güzel ki, farklı mevsimler için de çeşitlendirilebilir aslında. Benim aklımda kar yerine pamuk, çiçek yerine buruşturulmuş peçete, meyve yerine de ponpon kullanmak var. Kuzumun okulunda aile katılımı sırasında yapabiliriz çocuklarla birlikte.
 
İnsanın anaokulunda çocuğu olması ne güzel... Böyle faaliyetler için bahanem oluyor en azından. :-)


24 Şubat 2013 Pazar

Tiyatro'ya gittik, gidiyoruz, gideceğiz ....

"Tiyatro sanatı, çocukların eğitiminde mutlaka kullanılmalıdır" diyor uzmanlar. 2,5-3 yaşlarından itibaren çocuklarımızı tiyatroya götürme alışkanlığı edinmeliymişiz. Kesinlikle katıldığımı belirtmeden geçemeyeceğim.

Ege 3 yaşını bitirene kadar sabırsızlıkla beklemiştim tiyatroya götürmek için. Açılışı Ankara Sanat Tiyatrosu'nun "Sihirli Parmaklar" oyunu ile yapmıştık. İlk oyununu çok büyük heyecanla izlemişti kuzum. O gün bu gündür her fırsatta tiyatroya götürüyorum kendisini.

Bugün izlediğimiz oyun kaçıncısıydı bilemiyorum ama en azından son bir ayda gördüklerimizle ilgili izlenimlerimizi paylaşayım istedim.


Hastalık Hastası 

Açıkçası ne Ege beğendi ne de ben. Kötü bir oyundu. 4+ yazmasına rağmen, konu 4-5 yaşındaki çocuklara uygun değildi. Komedi unsuru insanların sakarlıklarından ve konuyla ilgisiz hareketlerinden ibaretti. Oyunun bir yerinde oyunculardan biri kafasına bir boynuz taktı. Ege, "Anne niye boynuz taktı?" diye sordu cevap veremedim.

Çıktığımızda beğenmediğini açıkça ifade etti. Kuzumun da bir tiyatro beğenisi oluşmuş demek ki dedim. Öyle her oyunu beğenmiyor kendileri :-)
Ertan Gösteri Merkezi'nde oynuyor. Alparslan Türkeş caddesinde, cadde üzerinde. Otopark için bir halısaha ile anlaşmışlar.
http://www.sahnesanat.com/urun/43/hastalik-hastasi.html







Diş Mikropları Kaktüs ile Baktüs

Çok eğlenceli bir oyundu. İki diş mikrobu, bir kız çocuğunu kandırıp, dişlerini fırçalamaması ve bolca şeker yemesini öğütleyerek dişlerine yerleşmeye çalışıyorlar. Oyuncular da iyiydi, oyun da.

Ege çok eğlendi, güldü, oyuun interaktif kısımlarına katıldı. Hem sanatsal bir aktiviteye katılmış olmanın hazzı, hem de verilen mesajların yerini bulmuş olmasının huzuru ile çıktım oyundan.


Ankara Halk Tiyatrosu'nda oynuyor. Salon güzel de Kızılay'da olmasından dolayı park yeri sorun. Biz arabamızı ankamall'e terk edip metro ile gittik. Ege ne zamandır tren diye sayıklıyordu zaten iyi oldu.
http://www.mybilet.com/event/13577/dis-mikroplari-kaktus-ile-baktus/





Oz Büyücüsü : Sihir Kente Yolculuk

Oyun güzeldi, hikaye iyi işlenmişti. Kostümler, müzikler herşey iyiydi.

Ege eğlendi. Oyundan sonra fotoğraf çektirirken, teneke adama "sen diş mikrobu değil miydin?" diye sorarak kendisini şoka soktu. E iki hafta önce, başka mekanda, başka oyunda öyleydi tabii haklı çocuk. Zaten orada tanıştığımız bir oyuncu bizi bu oyuna davet etmişti.


Aslında prensip olarak alışveriş merkezlerindeki tiyatrolara gitmemeyi tercih ediyordum. Sahneler bir bir kapanırken desteklemek, ayakta tutmak gerek diye düşünüyordum. "Oralara da kültürel, sanatsal aktiviteleri taşımak gerekli" diyor kendisi. Haklıdır belki de bilemiyorum. Kendisini kıramadım ve bugün ilk kez bir AVM'de tiyatro izledik. Oyun güzeldi de, ben hala bir tiyatro sahnesinin atmosferini tercih ediyorum. Çıkışta kendimi kalabalık bir alışveriş merkezinin ortasında bulmak hiç iyi gelmedi.

Kentpark'ta oynuyor : http://www.mybilet.com/event/12364/oz-buyucusu-sihir-kente-yolculuk/

Umarım tiyatro sever anne babalara yardımcı olabilmişimdir.

İyi seyirler dilerim  :-)